Yelloware Java tabanlı uygulama geliştirmesi konusunda uzmanlaşmış bir ekip ve güçlü bir müşteri portföyüne sahiptir. Şirket, yenilikçi ve ölçeklenebilir çözümleriyle sektörde öncü bir konumda bulunmaktadır.
Büyük ölçekli kurumsal uygulamalardan mikroservis mimarilerine kadar geniş bir yelpazede projelerde deneyime sahip olan Yelloware, Java'nın sunduğu çok katmanlı yapıyı etkili bir şekilde kullanarak, müşteri ihtiyaçlarına uygun özelleştirilmiş çözümler sunmaktadır.
Spring Framework Kullanımı: Yelloware, özellikle Spring framework'ü üzerine odaklanarak müşterilerine güçlü, modüler ve bakımı kolay uygulamalar sağlamaktadır. Spring Boot ile hızlı bir şekilde uygulama başlatma, Spring MVC ile etkili web uygulamaları geliştirme ve Spring Data ile veritabanı işlemlerini yönetme konularında uzmanlaşmış bir ekip bulunmaktadır.
Reactive Java Uygulamaları: Yelloware, müşteri taleplerine göre reactive programlama prensiplerini kullanarak hızlı ve olay tabanlı uygulamalar geliştirmektedir. Reactive Spring kullanımı, şirketin müşterilere ölçeklenebilir, hızlı ve güvenilir çözümler sunma yeteneğini artırmıştır.
Müşteri bilgilerinin güvenliğini ön planda tutan bir yaklaşım benimseyen firmamız Spring Security gibi güvenlik çözümlerini etkili bir şekilde kullanarak, uygulamalarını siber tehditlere karşı güçlendirmekte ve müşterilerine güvenli bir çevre sunmaktadır.
Müşteri memnuniyetini ön planda tutan ve teknolojik yeniliklere açık bir firma olarak, gelecekte de başarılı projelere imza atmaya devam etmeyi hedeflemekteyiz.
Java, geniş bir ekosistemi ve çok yönlü kullanım alanları ile geliştiricilerin tercih ettiği güçlü bir programlama dilidir. Bu dil, özellikle Spring framework, Java SE ve Java EE gibi ana başlıklar altında çeşitli uygulama alanlarında kendini gösterir.
Spring framework, Java tabanlı bir framework olup, özellikle modern ve ölçeklenebilir web uygulamaları geliştirmek isteyenler için ideal bir çözümdür. Inversion of Control (IoC) ve Dependency Injection gibi tasarım prensiplerini destekleyerek kodun modüler ve bakımı kolay olmasını sağlar. Aynı zamanda Spring Boot, hızlı bir şekilde uygulama geliştirmek ve mikroservis mimarilerini desteklemek isteyenler için önemli bir araçtır.
Java SE, temel Java platformunu oluşturur ve genellikle masaüstü uygulamalarından mobil uygulamalara kadar geniş bir yelpazede kullanılır. Bu platform, dilin temel özelliklerini içerir ve geniş kütüphaneleri sayesinde çeşitli uygulama türlerinde kullanımı destekler.
Java EE ise büyük ve karmaşık iş uygulamalarını geliştirmek isteyenler için tasarlanmış bir platformdur. Web tabanlı iş uygulamaları, servis odaklı mimariler ve enterprise seviye uygulamaların geliştirilmesine olanak tanır. Ancak, Java EE'nin yerini alacak olan ve daha hafif bir yapıya sahip olan Jakarta EE (Eclipse MicroProfile) gibi yeni standartlar da gün geçtikçe öne çıkmaktadır.
Java ekosistemi, güçlü bir dilin yanı sıra geniş bir topluluk ve sürekli olarak güncellenen bir yapıya sahiptir. Geliştiricilere geniş bir yelpazede uygulama geliştirme olanağı sunar ve bu da Java'nın uzun vadeli popülerliğini korumasına katkı sağlar.
Spring Cloud ve Mikroservis Mimarisi: Java geliştiricileri için özellikle önemli olan mikroservis mimarisini destekleyen Spring Cloud, dağıtık sistemler ve bulut tabanlı uygulamalar geliştirmek isteyenlere kapsamlı bir çözüm sunar. Servis keşfi, yük dengeleme, hata toleransı gibi mikroservis mimarisinin temel konseptlerini kolayca uygulamak için tasarlanmıştır.
Java, bulut bilişim (cloud computing) alanındaki gelişmelere paralel olarak evrim geçirmiştir. Java uygulamalarını buluta taşımak ve bulut tabanlı hizmetleri kullanmak için Java geliştiricileri arasında giderek popüler hale gelmiştir. Bu bağlamda, Java ile bulut native uygulama geliştirmesi, geliştiricilere esnek, ölçeklenebilir ve dağıtık sistemler oluşturma imkanı sunar.
Spring Cloud'un sunduğu çeşitli bileşenler, mikroservis mimarisiyle uyumlu ve bu mimarinin getirdiği zorlukları aşmayı hedefler. Servis kayıt ve keşif, yapılandırma yönetimi, yük dengeleme gibi konularda entegre çözümler sunarak geliştiricilere güçlü bir altyapı sağlar. Bu sayede Java geliştiricileri, karmaşık mikroservis uygulamalarını daha etkili bir şekilde geliştirebilir ve yönetebilir.
Reactive Spring ve Asenkron Programlama: Java geliştirme dünyası, son yıllarda reactive programlamaya giderek daha fazla ilgi gösteriyor. Reactive Spring, asenkron ve reaktif programlamayı destekleyen bir yaklaşım sunar. Reactive Streams API kullanarak veri akışını yönetme, olay tabanlı programlama ve hızlı, ölçeklenebilir uygulamalar geliştirme imkanı tanır.
Reactive programlama, olaylara tepki veren ve bu olayları etkili bir şekilde işleyen uygulamalar geliştirmeyi amaçlar. Asenkron programlama, I/O işlemleri ve olay tabanlı etkileşimlerde daha etkili olabilir ve bu durum, özellikle bulut tabanlı ve dağıtık sistemlerde performans ve ölçeklenebilirlik avantajları sağlar.
Spring WebFlux, Reactive Spring'in bir parçası olarak, Java geliştiricilere asenkron ve reaktif web uygulamaları geliştirmek için bir platform sunar. Reactive Streams API, Mono ve Flux gibi yapılar kullanılarak veri akışını yönetme yeteneği sağlanır. Bu da geliştiricilere hızlı, yanıt veren ve olay tabanlı uygulamalar oluşturmak için kapsamlı bir araç seti sunar.
Java'nın reactive programlama alanındaki gelişmeleri, geliştiricilere daha etkili, ölçeklenebilir ve performanslı uygulamalar oluşturma yeteneği kazandırarak modern uygulama geliştirmenin önemli bir parçası haline gelmesine katkıda bulunuyor.
Spring Data ve Veritabanı Erişimi: Java uygulamalarının vazgeçilmez bir parçası olan veritabanı entegrasyonu, Spring Data gibi çerçevelerle daha etkili hale getirilebilir. Spring Data, çeşitli veritabanları ile uyumlu bir şekilde çalışarak, Java geliştiricilere daha basit ve güçlü veritabanı erişimi sağlar. JPA (Java Persistence API) gibi standartlar üzerine inşa edilen Spring Data, nesne ilişkisel eşleme (ORM) konusunda da geliştiricilere esneklik sunar.
JDBC ve İlişkisel Veritabanları: Java veritabanı programlamasının temel taşı olan JDBC (Java Database Connectivity), geliştiricilere ilişkisel veritabanlarına erişim sağlar. JDBC, SQL sorgularını yürütmek, sonuçları işlemek ve transaksiyonları yönetmek için kullanılır. Java uygulamaları genellikle JDBC kullanarak PostgreSQL, MySQL, Oracle gibi yaygın veritabanlarına bağlanır.
Veritabanı entegrasyonu, modern uygulama geliştirmenin kritik bir unsuru olup, Java geliştiricileri için geniş bir araç seti ve çözümler sunar. Bu, veritabanları ile etkili bir şekilde iletişim kurma, veri manipülasyonu yapma ve uygulamalar arası bağlantıları yönetme açısından Java'nın güçlü bir platform olduğunu gösterir.
Spring Security ve Güvenlik Katmanı: Java uygulamalarının güvenliği, özellikle web uygulamaları için kritik bir öneme sahiptir. Spring Security, Java uygulamalarında kimlik doğrulama, yetkilendirme ve diğer güvenlik konularını ele alan kapsamlı bir güvenlik çerçevesidir. Form tabanlı kimlik doğrulama, OAuth 2.0 entegrasyonu ve çok faktörlü kimlik doğrulama gibi özellikleriyle geliştiricilere güvenli uygulamalar oluşturma imkanı tanır.
SSL ve Veri İletişimi Güvenliği: Java, SSL (Secure Sockets Layer) ve TLS (Transport Layer Security) gibi güvenli iletişim protokollerini destekleyerek veri iletişimini şifreleyebilir. Bu, özellikle web uygulamaları için HTTP üzerinde güvenli bağlantılar sağlamak ve veri trafiğini korumak açısından önemlidir.
Java uygulamalarında güvenlik, geliştiricilerin dikkat etmeleri gereken kritik bir konudur. Spring Security gibi güçlü çözümler ve Java'nın güvenlikle ilgili standartları, geliştiricilere uygulamalarını koruma ve siber tehditlere karşı önlemler alma yeteneği sağlar.
Java ekosistemi, güvenlik konularında geniş bir araç seti sunarak geliştiricilere esneklik ve ölçeklenebilirlik sağlar. Bu, Java'nın kurumsal düzeydeki uygulamalarda güvenilir ve güvenli bir seçenek olmasını destekler.
JVM (Java Virtual Machine) ve Performans İyileştirmeleri: Java'nın temelinde bulunan JVM, Java uygulamalarının çalışma zamanını yönetir. Bu nedenle, JVM üzerinde yapılan performans iyileştirmeleri, Java uygulamalarının genel performansını artırabilir. JIT (Just-In-Time) derleme, garbage collector ayarları ve diğer JVM optimizasyonları, uygulamaların daha hızlı ve daha verimli çalışmasına katkıda bulunabilir.
Profiling ve Analiz Araçları: Java uygulamalarının performansını değerlendirmek ve iyileştirmek için çeşitli profil araçları ve analiz araçları bulunmaktadır. VisualVM, YourKit, JProfiler gibi araçlar, uygulamaların kaynak kullanımını, bellek tüketimini ve diğer performans metriklerini incelemek için kullanılabilir. Bu araçlar, performans sorunlarını tespit etmek ve çözmek için geliştiricilere değerli bilgiler sağlar.
Java uygulamalarının performansı, genellikle iki ana alanı içerir: uygulama kodunun optimize edilmesi ve JVM ayarlarının optimize edilmesi. Geliştiriciler, bu iki alanı dikkatlice değerlendirerek ve profil araçları kullanarak uygulamalarını daha hızlı ve daha verimli hale getirebilirler.
Java, performans konusunda sürekli olarak gelişen bir dil olup, geliştiricilere geniş bir araç seti ve kaynak sağlar. Bu, Java'nın özellikle büyük ölçekli ve yüksek performanslı uygulamalar geliştirmek isteyenler için güvenilir bir tercih olmasını sağlar.